1 Haziran 2013 Cumartesi

Taksim Gezi Parkı Direnişi: Bir Milletin Uyanışı


Hepimizin malumu olmuş olaylar Taksim'de ve ülkenin her yerinde büyüyerek devam ediyor. Peki bu işler nasıl başladı bir oraya dönelim.



Tüm bu işlerin başında olaylar Topçu Kışlası ve AVM inşaatının Taksim'deki son yeşillik alana , Gezi Parkına , denk gelmesine karşı tepkili olan insanların olay yerine giderek oturma-slogan atma suretiyle tepkilerini ortaya koymaya başladılar.Başta işler her zamanki küçük bir grubun tepkisi gibi başladı. İnsanlar her seferinde göstermeleri gereken tepkiyi göstermediler yine.

Ama bu sefer öncekilerden çok farklı bi durum daha vukuu buldu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan konuşmasında ''İster yatın ister kalkın biz kararımızı aldık oraya AVM yapacağız!'' dedi. İşte işler buradan sonra çığırından çıktı. Çünkü sonuçta her ne kadar hükümetten kaynaklı baskılanmış olsa da ülkemiz demokratik bir ülkedir. Dolayısıyla 'Yönetici' denen insanlar hükümdar değil hizmetkardır. Ya da öyle olması beklenir. Ancak şu an halihazırda başımızda olan hükümetimizin uzun süren iktidarı ve tek başkanlı tek başbakanlı devam etmiş olması zaten son zamanlarda faşist bir tat vermeye başlamıştı. Başbakanımızın az önce bahsettiğim konuşması ise resmen bir faşist yönetim ilanı oldu. İşte tüm tepkiler aslında bundan kaynaklandı. Bunca insanı yollara döken , halk ile polisi karşı karşıya getiren bu yanlış adımlardı.

Türk insanı bir çok yaptırıma ve zorlamaya ses çıkarmayabilir. Stres altında uzun süre çalışmak zorunda bırakılabilir. Hatta içimizde gerçekten iddia edildiği gibi kömürle beyaz eşya ile kandırılabilir durumdaki insanlar da var olabilir. Ancak Türk insanı konusunda asla reddedilemez bir gerçek vardır. Hiç bir şart ve koşul altında asla ama asla özgürlüğünden vazgeçmez. Dolayısıyla bu şekilde ''siz istediğinizi yapın umurumuzda değilsiniz gerekirse sizi de yıkar biz gene bildiğimizi , istediğimizi yaparız'' konuşması asla kabul edilebilir bir şey değildir.

İşte tüm bunlar insanları zıvanadan çıkartan , halkı yollara döken , bu çatışmalara gerilime sebep olan olaylardı. Ardından bizler bu durumu sinirleri yatıştıracak açıklamalar beklerken gelen ''iki üç ağaç için yaptığınız şeylere bak'' açıklaması ise bence çok ironik. İşler artık ağaçla parkla yeşille alakalı değil. İşler artık uyanmış bir milletin , yıllardır din ile etnik kökenler ile bölmeye çalıştığınız bu milletin , uyuttuğunuz ve koyun sürüsü güder gibi güttüğünüz milletin bir araya gelmesi , tek yürek olması ve diktatörvari yönetime karşı gelmesi halini aldı.

Bu olaylar bu duruma gelirken eylemciler kanadında da bazı hatalar oldu. Bir çok provakasyon yapmak peşinde olan gruplar eylemcilerin arasına karıştı ve zaten canı burnunda olan insanların damarına basarak yanlış yerlere yönelmelerine sebep oluyorlar. Bu noktada artık insanımızın haklı olarak başladığı eylemlere ve baş kaldırıya nasıl devam edeceklerini ve nasıl devam etmeleri gerektiğine kendileri karar vermeliler. Bu noktadan sonra gerçek demokrasiyi temsil etmeye devam edebilmek için kimsenin ''gazına'' ve dolduruşuna gelmeden hedef saptırılmasına mahal vermeden aynı kararlılıklar gösteriler sürdürülmeli.

Bizler için bu günlerde bu yaşanan olaylarda çıkarılabilecek çok önemli dersler vardı. Yıllardır taraftarlık adı altında olsun , siyasi düşünce adı altında olsun ya da dini inanç , etnik köken adı altında olsun bölünmeye birbirimize düşürülmeye çalışılıyordu. Ancak hepimizi baskılamaya kalkanlara karşı bir arada durabileceğimizi öğrendik. Ortak özgürlüğümüzün farklarımızdan çok daha üstte ve önemli olduğunu öğrendik. Ayrıca bizden daha yukarıda hiç bir güç olmadığını öğrendik. Bir siyasi düşüncenin ülkedeki insanların yarısının oyunu alarak iktidara gelmiş olması onları bizden ve özgürlüğümüzden üstün kılmaz biz bunları öğrendik.

Hiç unutulmaması gereken bir şey var ki ; bizi birbirimizden ayıran bazı durumlar var olsa da biz dostuz kardeşiz. Bizler bir bütün tek yürek tek bilek Milletiz! Bunu asla unutmamamız , bu bilinci ve milli duyguları canlı tutmamız gerekiyor.

Benden direnişçi dostlarıma , büyüklerime ve kardeşlerime tavsiye: Orada neden bulunduğunuzu unutmayın. Sizi kandırmaya çalışan provakatörlerin oyunlarına gelmeyin. Milli duygularla çıktığınız bu yolda tek amacınızın ve tek amacımızın bize ait olan özgürlüklerimize sahip çıkmak olduğunu unutmayın. Yüreğimiz , desteğimiz sizlerle.

Hep Destek Tam Destek!
Diren Gezi Parkı! Diren Türkiyem!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder