29 Ekim 2013 Salı

O Ses Türkiye ve Gökhan

Evet günümüzde Acun'un tek eline aldığı medya ve televizyonda en çok izlenen programlardan O Ses Türkiye'ye elbet her birimiz öyle ya da böyle denk gelmişizdir. Ama ben bu gün o yarışmadan değil yarışmanın jürisi Gökhan'dan bahsetmek istiyorum!
Gökhan'a yüklenip onu gömmeye başlamadan önce birazcın onu tanıyalım.



Bizlerin Athena Gökhan olarak tanıdığımız Gökhan Özoğuz 1976 doğumlu. (yuh lan adam 37 yaşındaymış lan yok artık) Genel olarak Punk Rock üzerine tanıdığımız o çok değerli (!) insan. Athena ile Eurovision'da bizi temsil etti ve Türkiye'nin bu güne kadar aldığı en yüksek puan olan 195 puan ve 4.lüğü getirdi.


Tamam buraya kadar güzel. Bazı dallarda başarılı bir insan eyvallah. Ama bu yarışma jürisi olarak yaptıkları nedir arkadaş! Hayır önceden dinlemesek bilmesek ne sanıcaz adamı. Her konuda konuşmak zorunda mısın arkadaş? Hayır bişi bil de konuş tamam canımı ye. Tabir-i caiz ise tam bir şebek adam. Bi de turuncu falan bişey. Tam pembeleşinceye kadar tokatlamalık.

Benim anlamadığım noktalardan biri de şu ki Acun bu Gökhan abimizi önceden de tanıyordu öyle değil mi? Ebru Gündeş gibi ağır ve saygı duyulmayı sonuna kadar hakeden bir insanın varolduğu bir jüri için gerçekten doğru insan mı sence de Gökhan ey Acun abiciğim? Hayır belki Ebru Gündeş'in gelişi ile çok ciddi olamasın format aksın reyting almaya devam etsin diye böyle bir işe girdin tamam, ama bu da çok cıvık olmadı mı?

En çok da seçilmeyen insanlar için çok acı bence bu Gökhan'ın varlığı. Adam ne kadar büyük hayallerle o yarışmaya geliyor. Büyük bir heycanla sahneye çıkıyor. Elinden gelen en iyi şekilde en iyisi olduğuna inandığı şarkıyı söylemeye başlıyor. Öyle ya da böyle bir sebeple kimse ''DÖNMÜYOR'' o kimse için. Büyük bir yıkım anı ve hüzün yaşarken, dönen koltukların arkasından bir anda Gökhan çıkıyor ve ''eehehhe hebele gübele ahiyah ahiyah cibili cibili şak şak şak'' diyor. O sahnedeki arkadaşımızın psikolojisini düşünebiliyo musunuz?

Ha bazı anlarda güzel olmuyor mu? Tabi ki oluyor. Şarkının ve müziğin yanında, sanatın yanında tabi ki bu tarz komiklikler bizi eğlendiriyor kimse de bunu reddedemez. Ama her şeyin bir dozu olması gerektiğine inananlardanım ben. Üzgünüm. Bu kadar güzel bir formatın içine tam olarak ''sıçmış'' diyebiliriz. Gene seçim Acun abimizindir. (Bu arada yazıyı okuyan Acun Medya'dan kimse varsa formatla ilgili bir iki tavsiyem olacak lütfen iletişime geçelim)

Sonuç olarak toparlamak gerekirse eğer; Gökhan iyi bir insandır ya da değildir tartıştığım bu değil kesinlikle. Hatta bir içki masasında keyifli bir akşamda çok eğlenceli bir insan olabilir. Belki o bahsettiği Kadıköy tayfasının içinde çok popi de olabilir. Ama böylesi bir yarışmada hele de jüri olma aşamasında bence yanlış (yetersiz) bir seçim olmuş.

İzleyen herkese gene de keyif verdiğini bildiğim için yarışmaya edebileceğim bir lafım yok. Ben de arada takip ediyorum reddetmiyorum. Ama Annanem tam bir FAN diyebiliriz. Tek tek yarışmacıları tanıyor hatta galiba bir iki tanesi ile ilgili notlar da almış olabilir. Yani demek istediğim; bu iş bu program güzel ama Gökhan buraya ait değil. Mesleğinden emin olamadığımız Hülya Avşar bile daha çok yakışıyordu bu koltuğa.


Yine yeni yeniden düşündüm yazdım anlattım. Sizlere de okuduğunuz , paylaştığınız , yorumladığınız , konuştuğunuz için teşekkür ederim.
@metroyolcusu
@yebuniq
blogun ve benim twitter adreslerimizdir. Yorumlarınız için bana buralardan ulaşabilirsiniz. Şimdiden teşekkür ederim. İyi geceler!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder