13 Mayıs 2014 Salı

Rubik Küpü

Merhaba arkadaşlar. Yeniden sizlerle buluşmuş olmak güzel. Biraz zorla biraz da yüksek ikna çalışmaları ile yeniden klavyeye blog yazmak amacıyla dokunacak gücü kendimde buldum. Size anlatacağım yeni ''konu'' ise Rubik Küpü.

Öncelikle teknik bilgilerle başlamak gerekirse eğer; Rubik Küpü (diğer isimleri ile Zeka küpü , sabır küpü) 1974 yılında Macar heykeltıraş ve mimar Erno Rubik tarafından tarafından icat edilmiş bir mekanik bulmacadır. Temel mantığı tamamen oynar-kayar şekilde dizayn edilmiş olan yüzeyleri karıştırdıktan sonra aynı renkleri tek bir yüzde buluşturmaya çalışmaktan oluşuyor. Ayrıca çok ucuza imal edildiğinden, çok para vermeden eğlenmenin güzel yollarından biri.

Eğer bir çok insanın yaptığının aksine internet üzerinden bulabileceğiniz ''Rubik küpü çözüm videoları''ndan faydalanmadan kendiniz çözmeye çalışırsanız başta sizi eğlendirecek, bir süre sonra ise çok canınızı sıkacak bir ''oyuncak''tır.

Rubik küpünün benim için önemine gelecek olursak eğer; benim daha önce de bir çok yazıma konu ettiğim, tabir-i caiz ise çok ekmeğini yediğim ''sınav senesi'' için yol arkadaşım olmuş ve hemen ardından bu günlerde de final haftasında stresimi almak için uyguladığım en başarılı yöntemdir. (Dışarı çıkmak sosyalleşmek kesinlikle çok daha faydalıdır. Ancak bu yöntem benim gibi şehrin çok dışında ve sosyal hayattan biraz uzakta kalanlar için daha basit ve uygulanabilirdir.)

Ayrıca Rubik küpü çok daha işlevsel olarak kullanılabilir. Bunun için sadece birazcık haya gücünüzü kullanmanız yeterli olacaktır. Örneğin bence günümüz pop şarkılarına çekilen ilginç klipler bu kullanım için çok uygun bir alan. Her yanda Rubik küpü çözen insanlar, uçarak kamera açısına girip çıkan Rubik küpler, Rubik küpü'nün yüzeyleri gibi dizayn edilmiş odalar... Fazlası ile yaratıcı ve ilgi çekici olabilir. Ya da salonunuza koyduğunuz o büyük ve işlevsel sehpalar da Rubik küpü şeklinde dizayn edilebilir ve bununla uyumlu bir halı seçimi ile salonunuzda çok da şık durabilir.

Ayrıca benim ''emektar'' olarak nitelendirmekten en çok keyif aldığım eşyam da Rubik Küpümdür. Kendisi benim uzun yollarımın (günlük 5-6 saatimi yollarda geçirdiğim göz önüne alınarak) yol arkadaşı olmuş ve hatta lise hayatımda kopyalarıma bile ortak olmuş yol arkadaşım.. İki seneye yaklaşan birlikteliğimizde beni hiç yalnız bırakmamış, kırılıp dökülmemiş, yalama olmamış, tamir istememiş, hep benim keyfime hizmet etmiş ölü yaşam formu..

Klasiğini bozmayarak diğer yazılarıma ayak uyduran ve sonu gelmeyecek gibi uzayan bu yazımı sonuna kadar okuduğunuz için teşekkürü borç bilirim. Hepinizin bir Rubik küpü edinmenizi sağlamak isterdim lakin muhtemelen bu yazıyı okuyanların yüzde biri ancak Rubik küpüne karşı ek bir ilgi duyacak. Yine de sizlerle bunları paylaşmak keyifli idi. En kısa zamanda görüşmek, buluşmak, iletişmek dileği ile...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder